Aşk ve ilişki bağımlılığının ortak özellikleri
Tutkulu bağlılıkların ortak özellikleri şunlardır:
- Kişi yanlış olduğunu bilir ama gene de yapar ya da yaşar (kompulsivite).
- Masohizm hakimdir. Kişi kendini yok etmeye çalışır. Bir tür intihar gibidir.
- Tümüyle adanmışlık gözlenir
- Yaşam biçimidir.
- Benlik sınırları yok olmuştur. Özdeşleşme vardır.
- Aşırı değerlenmiş bir düşünce halindedir. Devalüe ettiği zaman bağlılık biter.
- Kavuşamazlık ve erişilmezlik
- İdealleştirme
- Realitenin kaybı
- Acıdan kaçınma. Ayrılık ölümdür.
- Haz hakimdir
- Özneldir
- Aşkınlık halidir.
- Toplumdan dışlanmışlık
Her aşkı bir bağımlılık olarak görmek veya hastalık olarak nitelemek yanlıştır. Aşk ve ilişki biçimleri aşağıdaki şekillerde sınıflandırılmaktadır:
- Hoşlanmak
- Sevmek
- Romantik aşk
- Tutkulu aşk
- Patolojik aşk
Hoşlanma, aşk ve tutkulu aşkın farklı kavramlar olduğunu, bu alanda araştırma yapmak için hazırlanan ölçeklerde yer alan sorulardan görebiliriz. Hoşlanma Ölçeğinde yer alan maddeler şunlardır:
- Bence o ileri derecede olgun bir insan
- Onun kararlarına güveniyorum
- Çok zeki bir insan
- Onun gibi olmak istediğim bir insan
- Herkes tarafından beğenilen bir kişi
- Onunla birbirimize benzediğimize inanıyorum
Aşk ise hoşlanmanın ötesinde bir kavramdır. Aşkı değerlendiren ölçeğin maddelerinden bazıları ise şunlardır:
- Onun hatalarını kolaylıkla görmezden geliyorum
- Onun için herşeyi yaparım
- Yalnızken ilk işim onu düşünmek oluyor
- Onun iyiliği benim önceliklerimden birisi
- Kendimi onun iyi olmasından sorumlu tutuyorum
- Onsuz olmak benim için çok zor
Tutkulu aşk ise daha çok patolojik aşk olarak tanımlanan bir durumdur. Aşk bağımlılığı da adı verilmektedir. Tutkulu aşk veya patolojik aşk için kullanılan ölçeğin maddeleri ise şunladır:
- Eğer beni bırakırsa hiç umudum kalmaz
- Kimi zaman düşüncelerimi kontrol edemiyorum, saplantılı bir şekilde onu düşünüyorum
- Onun hakkında herşeyi öğrenmek istiyorum
- Onu ruhen, bedenen, zihnen istiyorum
- Bana dokunduğu zaman bedenimin yanıt verdiğini hissediyorum
- Benim düşüncelerimi, korkularımı, umutlarımı bilmesini istiyorum
Tutkulu veya patolojik aşk sırasında öteki ile şiddetli bir birleşme arzusu vardır. Birleşme durumunda doygunluk ve coşku gelişir. Karşılık alınmadığında boşluk hissi, anksiyete ve umutsuzluk gelişir. Şiddetli bir fizyolojik uyarılma gözlenir. Acı, anksiyete, korku, utanç, yalnızlık ve öfke duygusu tutkuyu artıran etkenlerdir. Aşk, mutlak bir duygudur. Kişi acı yaşamasına rağmen ilişkisini sürdürür. Hep bir umudu vardır. Aynı bir eroin kullanıcısı gibi!
Aşk “bahşedilen” bir duygudur. Yani birey karşısındaki kişiye olmayan bir değer atfeder. Aslında aşkın nesnesi yoktur, aşık olan kişi karşısındakini yaratır. Özdemir Asaf şiirinde bu durumu çok güzel anlatmaktadır.
Ben yoksam aşk da yok
O yoksa aşk da yok
O varsa aşk da yok
Atilla İlhan’da “böyle bir sevmek görülmemiştir” adlı şiirinde, aşkın nesnesi olmadığını vurgulamaktadır.
hayır sanmayın ki beni unuttular
hala arasıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir